Yalan haberler, doğru haberlerden altı kez daha hızlı yayılıyormuş. Bir çalışmanın yalancısıyım. Öyle düşündüğünüz gibi botlar (bot, otomatik işlem yapan program anlamında) yaymıyor bu bilgileri, sizler ve bizler yayıyoruz. Küresel bir salgının yaşandığı şu dönemde yayılan yalan haber sayısının arttığı izlenimine sahibim. Belki de miktar aynıdır, değişen benim sitelerde geçirdiğim süredir. Elimden geldiğince yalan bilgi içeren paylaşımlar altına doğru bilgiyi ekliyorum, hatta bazen paylaşımın kaldırılmasını istiyorum. Aldığım tepkiler gerçekten çok ilginç.
Bir çok kişi paylaşımı kaldırmıyor. Hatta bir kişi, bir iki kez çok daha ileri gidip paylaşımlarını savunmaya geçti. Bahsettiğim paylaşım Dersim’de yangın olduğunu belirten ama Kaliforniya bölgesine ait daha çarpıcı görselleri kullanan bir video. Facebook’ta önüme o kadar çok sahte haber çıkmıştı ki bu konu ile ilgili, teyit.org sitesinin bu konu ile ilgili yazısını paylaşmıştım. Uyardığım kişi beni Dersim’de yangın yokmuş gibi davranmakla suçlamıştı o paylaşımı yaptığım için, en azından sözlerinin bende yarattığı etki buydu. Benden istediği muhtemelen Dersim yanıyor paylaşımı yapmamdı. Sosyal medya sayfam benim alanım ve o alanda paylaştıklarım benim bir parçam, ama ben o platformlara indirgenemem. Neye önem verdiğim, ne için mücadele verdiğim kısacası hangi konular üzerine paylaşım yapacağım veya yapmayacağım tamamen saygı gösterilmesi gereken bir seçimdir, paylaşımlarım ile yalan bilgiler yayıp zarara yol açmadığım ve bu platformları insan haklarına aykırı bir biçimde kullanmadığım sürece. Elbette paylaşım yapmayı seçtiğim konuları neye göre seçtiğimi merak edip üzerine genel bir konuşma yapabiliriz, birbirimizi tanımak adına. Bu dayatmalardan ve yargılamalardan çok daha başka bir konuşmadır.
Bu kişinin bir süre paylaşımlarını takip edip devamlı yalan haber paylaştığını ve bu kendisine belirtildiğinde saldırıya geçen biri olduğunu görerek takip listesinden çıkardım. Dinlemek istemiyorsa kendi bilir diye düşündüm o dönem. Ara ara aklıma gelir bu kararım. Doğru mu yanlış çözemediğim bir karar. Yapılan yalan paylaşımları görünce sessiz kalamıyorum, çünkü sessizlik ile düzelmeyecek bir durum bu. ama bir yandan da dinlemek istemeyen ve paylaşımlarını silmeyen insanlar ile karşılaştıkça kendimle sinir harbi yaşıyorum. Biri size hatanızı gösterdiğinde ilk tepkinizin kendinizi savunmak olmasını anlıyorum. Lakin insan bir durup düşünmez mi bir değil iki değil ben neden hep bu yalan haber tuzaklarına düşüyorum diye?
Çok zararsız haberler bunlar diye düşünüyorsanız bir daha düşünün derim. Yalan haber yayılmasına neden olan düşünce biçimi bu ülkenin geçmişinde nice kitleleri, insanları diri diri yakan, yerinden yurdundan eden, öldüren düşünce biçiminden farklı değil bence. “Ne var ki farklı bir görsel kullanmışlar dikkat çekmek için…”, “ne var ki asidik beslenin koronayı yenmek için diye yazmışlar…” alır başını gider “ne var ki bilinçli çıkarılan yangını kazara çıkan yangın olarak lanse etmişler…”e döner. Benden daha iyi bilir bir çoğunuz Anadolu topraklarında nefret söylemleri ile alevlenen olayları, katledilen canları, yaşanan hezimetleri.
Eskiden gazete, televizyon ve radyo ile sınırlı olan medya üzerinde olan kontrolümüz sınırlı idi. Artık gazete, televizyon ve radyo biziz. Haberlerimizi, bilgilerimizi çeşitli uygulamalar üzerinden birbirimizden alıyor bir çoğumuz. Daha fazla kontrole sahibiz. Lakin hala farkında değiliz bu kontrolün elimizde olduğunun ve bu kontrolün öneminin. Bizler farkında olmadıkça da değişmemiz mümkün değil. Bu değişimin daha hızlı ve sağlıklı olabilmesi içinse doğru bilgi kaynaklarının artması gerekir. Maalesef dijital platformlarda hala sınırlı sayıda Türkçe içerikler, İngilizce’ye kıyasla. Ama son yıllarda değişiyor bu durum. Aslında çok daha uzun süredir değişiyor. Aşağıda bir kaç kaynak listeledim. Buzdağının ucudur bu liste eminim, benim bilmediğim daha çok kaynak vardır. Belki içlerinden denk gelmediğiniz vardır diyerek paylaşayım dedim.
- https://teyit.org
- http://www.acikbilim.com/
- https://www.bilimma.com/
- https://bilimfili.com/
- https://evrimagaci.org/
- https://epistemturkiye.org/
Siteleri tek yönlü buldu iseniz yanılmıyorsunuz. Dünya düz, bakın buradan bakınca Seattle görünüyor, görünmemesi lazım yuvarlak ise diyen siteleri arıyorsanız umarım seçeceğiniz ya da seçtiğiniz meslek yuvarlak dünya üzerine hesaplama yapmanızı gerektirmiyordur dileğinde bulunacağım. Tanrı, Allah, Ra artık ne derseniz deyin varlığına dair kanıt sunmaya çalışan siteler de yok, inanç ve imana gelenler anlam veremediğim ve verme gereği duymadığım bir konu. Neye inandığınız bana din dayatması yapmadığınız ve din adı altında günahkar gibi etiketkler yapıştırmadığınız sürece sizin seçiminizdir. Bu etiketleri bana yapıştırmayı tercih ediyorsanız hakkımda ancak ve ancak yüce Ra’nın vermesi gereken bir yargıya vardığınız için zaten sizi doğrudan Ra’ya havale ediyor olacağım, onun sorunusuz. Ama denk geldiğim bir slogana çok güldüm, demeden geçemeyeceğim. “…sen bi sus!” yazmışlar varlık kanıtlamak üzerine yayınlar hazırlayıp. He oldu, başka emriniz?